Yöremiz Datça

Datça kış aylarında 15.000,yaz aylarında 40.000’e kadar ulaşan bir nüfusa sahiptir. Datça’ya Marmaris’ten 70 km.lik bir karayolu ile ulaşabileceğiniz gibi, yıl boyu devam eden Datça-Bodrum feribotları ile Bodrum üzerinden deniz yoluyla da ulaşabilirsiniz. Datça yarımadası, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş olması dolayısıyla bozulmamış doğası, 235 km.lik bir sahil bandı ve dantel gibi büyüklü küçüklü 52 koyu ile yerli ve yabancı turistler için trekking, sörf, yelken gibi doğa ve su sporlarının yapılabileceği ideal ortamlara sahiptir. Geleneksel yöntemlerle yapılan tarımsal ürünleri mevcut olup; bal, badem, zeytinyağı ve güz domatesi ile ünlüdür. İlçede herhangi bir sanayi tesisi bulunmamaktadır. Nem oranı %58 olan Datça’da yılın 300 günü güneşlidir.

Knidos antik kenti dışında ilçede ayrıca, Hızırşah köyü’nde Selçuklular’dan kalma camii, seramik atölyelerinin kalıntıları, Reşadiye mahallesi’nde Mehmet Ali Paşa Konağı, Reşadiye camii ile Emecik köyü’nde tapınak kalıntıları tarihten günümüze kalanlar olarak görülebilir. Tek ya da iki katlı taş evler, rengarenk çiçek ve bitkilerle süslü bahçeleri, Arnavut kaldırımı sokaklarıyla ‘’Eski Datça’’ da görülmeye değerdir. Ayrıca Datça geleneksel hale gelmiş pek çok festival, şenlik ve sanat etkinliğine de ev sahipliği yapmaktadır.

Yöresel yemekler

Datça sofralarında otlarla yapılan yemeklerin yeri başkadır. Yerli halkın büyük kısmı kendi bahçelerinden elde ettikleri zeytinyağını yemeklerinde kullanırlar. Yağmurlarla birlikte birçok değişik ot doğada, tarlalarda kendini gösterir ve Cumartesi günleri kurulan Datça Pazarı’nda tezgahlara dizilir. Kenger, dallampa, sirken otu, börülce, sarıot, kaya koruğu, turp otu, arap saçı, kışıyak, tilki otu vs. bunlardandır. Bunun dışında kabak çiçeği dolması da Datça’da en sevilen yemeklerdendir. Sonbaharda çıkan, Çintar diye bilinen mantar da taze soğan ve sarmısakla sotelenerek yörede sıkça yenmektedir.

Antik kent KNİDOS

Knidos antik çağın en önemli bilim, ticaret, sanat ve kültür kenti olup Datça yarımadasının ucunda, Ege ve Akdeniz’in kesiştiği noktada, Datça merkeze 35 km mesafede yer almaktadır. Zamanında en önemli ticari limanlardan biri olup şarabıyla meşhurdu.Şehrin iç ve dış liman olarak iki limanı,20.000 ve 5.000 kişi kapasiteli iki adet tiyatrosu mevcuttu. Bu limanlardan kuzeydeki küçük olanı daha çok askeri amaçlarla, büyük olan diğer liman ise ticari olarak kullanılmıştır. Şehir duvarları 4 km.lik bölgeye yayılmaktadır. Şehir ünlü, 17 metre olduğu düşünülen Aphrodite heykeli ile bilinmektedir. Günümüzde sadece kaidesi mevcut olup hikayesi şöyledir:

Altı Dor şehrinden Kos, MÖ 4.Yüzyılda yaşadığı dönemin en ünlü heykeltraşı Praksiteles’ten Aphrodite heykeli ister. Praksiteles birisi çıplak,diğerinin üzerinde kıvrımlı kumaş bulunan iki heykel yapar. Kos giyinik olanı seçer, çıplak olan Knidos’ta kalır. Heykeltraşlıkta ilk kez böylesine cesurca bir kadın vücudu işlenmiştir. Heykeli görmek için birçok yerden insanlar Knidos’a gelirler, buradan geçen gemiler Knidos’a uğramadan geçmezler.